En kısıtlı anlamıyla erkeklerde karşılaşılan cinsel sorunlar arasında, ereksiyon olma ve ereksiyonu koruma problemleri, erken boşalma veya geç boşalma sayılabilir.
Günümüzde çiftler, cinsellikten çok daha fazla şey bekliyorlar. Yaşam süremiz uzadıkça, beraberliklerden beklentilerimiz de eskiden hayal edilemeyecek kadar çok artıyor. Bu beklentilerimizin ne kadar azının gerçekleştiğini görebilmek için boşanma oranlarına bakmamız yeterli. Eğer siz de çoğu kişi gibiyseniz, yani cinsel sorunlarınız varsa veya daha iyi seks ve daha fazla yakınlık istiyorsanız, aşağıda anlatılanlar sizin de ilginizi çekecektir. İyi bir haberimiz var: Cinsel sorunları olan erkekler eskiden olduğundan çok daha fazla seçeneğe sahipler ve artık daha fazla kabul görüyorlar. Bunun gerçekleşmesinin nedenlerinden biri, kısmen de olsa kadınların kendi cinsel sorunlarını (tahrik olamama, kuruluk, orgazm olamama, isteksizlik ve seks sırasında acı çekmek gibi) açıkça kabullenmeleriyle ve bu sorunlarla yüzleşmeleriyle ilgilidir. Benzer şekilde, günümüz erkekleri geleneksel erkek rolünün ağırlığını tanıyorlar. Kadınlar da annelerinin yıllar boyu çekmek zorunda kaldıkları yakınlıktan uzak ve üzücü sekse katlanmayı reddediyorlar. Bu ve benzeri nedenlerden dolayı günümüzde çiftler yeni cinsel bilgilere ve terapistlere danışmaya açıklar.
Erkekler Sıkça Karşılaşılan Cinsel Sorunlar
En kısıtlı anlamıyla erkeklerde karşılaşılan cinsel sorunlar arasında, ereksiyon olma ve ereksiyonu koruma problemleri, erken boşalma veya geç boşalma sayılabilir. Ne kadar sert, ne kadar hızlı veya ne kadar zamanında olduğu, bir saate veya bir standarda göre değil, ilgili kişilerin kararına bağlıdır. Karara varırken şunları göz önünde bulundurun:
Çoğu erkek, hayatının bir döneminde ereksiyon sorunu, erken ya da geç boşalma sorunu yaşar ve bu durum normaldir. Bu durum sık görülür veya uzun sürerse, eşlerden biri bunun bir “sorun” olduğuna karar verir.
Birbirine denk olmayan cinsel arzular ve cinsel tarzlardaki farklılıklar, uzun süren ilişkilerde normal ve kaçınılmazdır. Önemli olan sizin bu farklılıkları nasıl ele aldığınızdır.
Ortalama erkek cinsel isteği çok yüksek erkek değildir. Cinsel isteği düşük olan erkekler de vardır. Tıpkı kadınlar gibi, erkekler de eşlerinin kendilerinden daha yüksek olan cinsel isteklerinin baskısını hissederler.
Erkeklerde karşılaşılan cinsel zorluklar eşler arasındaki yakınlığı da azaltabilir.
Eşlerden biri sık sık görülen bir bozukluğa veya isteksizliğe sahipse, eşlerden her ikisi de sonunda cinsel ilişki sırasında kendi zihinsel kaygı ve hüsran dünyalarına çekilir.
Seks yaparken eşinin aklından geçenlere odaklanmak yakınlık sağlamaz.
Cinsel Farklılıklar Normaldir
Bunun için cinsel bozukluk olmasına da gerek yoktur. Cinsel sıkıcılık, yakınlık eksikliği, isteksizlik ve hattâ tutkusuzluk sıkça karşılaşılan, kaçınılmaz gelişmelerdir; özellikle de ilişkinin ortalarına doğru ortaya çıkabilir. Ortak cinsel sorunların altında çoklukla kişisel gelişim süreçleri bulunur. Bu pek hoş olmasa da illa bir şeylerin ters gittiğini göstermez. Bunu bilmek sizi rahatlatabilir ve ilişkinizi bu yeni bilgilerin ışığında değerlendirmenizi sağlayabilir. Aslında cinsel farklılıklar “yararlı” bile olabilir: cinsellik sadece karşılıklı yasaklarımızı kaldırmak veya yeni teknikler öğrenmek değildir. Cinsel performans sorunlarına veya isteksizliğe birçok şey neden olabilir. Her şey cinsel uyumsuzluğa, yaşlanmaya veya hastalığa bağlı değildir. Mevcut cinsel sorunları geçmişe indirgemek de doğru değildir. Belki de ilişkinizin gelişimi bunları gerektiriyordur. Hepimizin özlemini duyduğu cinsel yakınlık, arzu ve tutku için olgunlaşmak gerekmektedir.
Utanma, anlaşılır bir şeydir ama her zaman gerekli ya da yararlı olduğu söylenemez. Büyüyüp olgunlaşmanın bir kısmı da cinsel sorunlarla bir yetişkin gibi yüzleşmektir. Erkekler, asıl konunun cinsellikle değil özür dileyip durmalarıyla ilgili olduğunu anladıklarında, genellikle kişisel doğruluklarını öne sürerler. Yine de, cinsel farklılıklar, eşlerin kendilerini ve birbirlerini yeni bir açıdan görmelerine yardımcı olurlar. Bu süreç yakınlık kapasitenizi artırabilir ve aranızdaki sevgi bağlarını güçlendirebilir. Cinsel “sorunlar” tuhaf hoşluklardır. İşler çekilmez ve katlanılmaz bir hal aldığında bazı çiftler, sorunlar ortaya çıkmadan önce olduğu gibi iyi seks, daha fazla yakınlık ve daha iyi bir ilişki için bir terapiste danışırlar. Başta sıkılgan olan bazı kişiler, öğrendiklerini daha sonra yakınlarına, arkadaşlarına bile anlatabilirler.
Erkeklerde Cinsel Sorunlar İçin Tedavi Seçenekleri
Eskiden cinsel sorunları olan erkeklerin önlerinde daha az seçenek vardı. Ereksiyon sorunlarının ameliyatla yerleştirilen silikon çubuklar, vakum pompaları ve penise şırınga edilen ilaçlarla tedavi edilmesi geriye daha birçok şey bırakıyordu. Geçmişin seks terapileri birçok çifte mekanik, duygusuz ve tekniğe yönelik geliyordu.
Günümüzde ereksiyon sorunları, erken boşalma, geç boşalma ve isteksizlik tedavi edilebilen sorunlardır. Yakınlığa dayalı seks ve ilişki terapilerindeki gelişmeler ve Viagra gibi daha kullanışlı ilaçlar eskinin çözümlerine oranla çok daha iyi ve etkilidir. Daha şimdiden, yeni tıbbi mucizelerin yolda olduğu görülebiliyor. Ancak, ilişkinizde henüz uyanmadan bekleyen cinsel sorunların yalnızca daha iyi çalışan cinsel organlarla çözülmesini beklemek yanlıştır. İlişkinin kendisini tamir etmek de gerekebilir.
Ne Zaman Yardım Almalı?
Yardımı fazla erken aldığınızı düşünmek yersizdir. Genel eğilim mümkün olduğunca bu işi gizli tutmaktır. Eğer işler iyiye gitmiyor gibiyse, bir evlilik ve aile terapisti, seks terapisti özellikle cinsel sorunların aşılmasında size yardımcı olabilir. Tıbbi bir değerlendirme için doktora danışmak da gerekir. Tıbbi bir tedavi gerektiği zaman terapistler doktorlarla işbirliği yapabilir.
Anne-babaların cinsel ilişkileri aile arasındadır. Anne-babaların cinsel ilişkileri özeldir ve özel kalmalıdır ama aileleri üzerinde bıraktıkları etkiler -iyi veya kötü olsunlar- özel değildir. Erken boşalma veya ereksiyon sorunu veya cinsel isteksizlik çeken bir adam düşünün. Kendinize bir sorun: Ergenlik çağındaki oğlundan gelen normal baskılara mı yoksa gelirindeki azalmaya mı yoksa eşinin yeni bir işe girmesine mi daha fazla tepki gösterecektir?
Çocuklar anne-babalarının ilişkilerini çok dikkatli izlerler. Anne ve baba arasındaki şefkat eksikliği, onları öpüşürken yakalamak kadar büyük bir olaydır. Anne-babalar arasında sağlam bir duygusal ve fiziksel ilişki olduğunda ev hali herkesin bulunmak isteyeceği bir ortama dönüşür. Çocuklar onların fazla içli dışlı olmalarından şikâyet edebilirler ama aslında hayatlarının geri kalanında çok daha mutlu olmalarına yol açacak bir ortamda yaşamaktadırlar.