Erken boşalma, penisin vajene girmesinden önce ya da hemen sonra, sınırlı bir cinsel uyarıyla kişinin istemi olmaksızın boşalması ve bu olayın kişide belirgin bir sıkıntı yol açması durumu olarak tanımlanır. Bu tanının konabilmesi için kişinin cinsel olgunluk yaşında olması ve belirli bir sıklıkta cinsel ilişki yaşıyor olması gerekmektedir.
Erken boşalma erkekte en sık görülen cinsel işlev bozukluğu olup, toplumda hemen her 3-4 erkekten birinde bulunmaktadır.
Erken boşalma tanısının konabilmesi için belirli bir cinsel deneyim gerekmektedir. Her genç erkek boşalma üzerinde denetim becerisi olmadığından ilk cinsel deneyimlerinde kontrolsüz boşalır. Boşalma üzerinde denetim zamanla ve cinsel deneyim ile kazanılır. Bu bir tür öğrenme sürecidir. Bununla birlikte bazı etkenler erken boşalma sorununa yol açabilmektedir. Örneğin cinselliğin geç yaşanması, cinsel deneyimin yetersiz oluşu, birleşmeye endeksli cinsellik, kaygılı ortamda cinsellik, boşalmayı hedefleyen cinsellik gibi durumlar boşalma kontrolünün öğrenilmesini güçleştirmektedir. Bunlar arasında öne çıkan etken kaygıdır.
Erken Boşalma ve Kaygı
Cinsellik yaşanırken kaygı ne kadar fazla olursa öğrenme süreci o derece aksar. İlk deneyimlerin paralı ya da riskli cinsellikler ile yaşanılması, her an yakalanma kaygısı ile yaşanan cinselliklerde kaygı yüksek olur ve boşalma denetimi yetisi kazanılamaz. Ayrıca geç cinsellik yaşamak da bir etkendir. Kişi partneri ile rahat bir ortamda olsa bile kendisi rahat değilse bu denetimi kazanamayabilir. Kaygı yalnızca beden duyumlarının fark edilmesini ve öğrenmeyi engellemez aynı zamanda boşalma refleksini de başlatır.
Erken boşalması olan erkekler ile ilgili hızlı yemek yedikleri, hızlı araba kullandıkları gibi bir takım yorumların bilimsel geçerliliği yoktur.
Erken boşalması olan erkeklerde sorun ilk başta hafif olup zamanla şiddetlenebilir. Son zamanlarda tanı için birleşme süresinin 1 dakikanın altına inmesi koşulu öne sürülmüştür. En ağır formu birleşme gerçekleşmeden birleşme denemesi sırasında ya da ön sevişmede boşalmanın olmasıdır.
Erken boşalma zamanla hem erkeğin hem de partnerinin cinselliğini ve cinsellik dışı yaşamını olumsuz yönde etkilemektedir. Bu sorun genellikle başka cinsel sorunlara da yol açmaktadır. En sık erkeklerde cinsel isteksizlik ve sertleşme sorunlarına yol açar. Bazı durumlarda erkekler erken boşalma sorunlarını partnerlerine hissettirmemeye çalışırlar. Bu ise çift arasında iletişim sorunlarına ve buna bağlı cinsel sorunlara yol açabilir. Heteroseksüel çiftlerde kadınlarda cinsel isteksizlik, orgazm olamama ve erkeğin önsevişmeye yeterli zaman ayırmaması neticesinde uyarılma bozuklukları olabilir. Ağır formlarında birleşme gerçekleşemez. Çiftler soruna yapıcı bir şekilde yaklaşmadıkları takdirde ciddi ilişki sorunları yaşayabilirler.
Erken Boşalma Sorunu olduğunu Düşünenler Ne Yapmalı?
Erken boşalma sorunu olduğunu düşünen erkelerin ilk önce gerçekten sorunlarının olup olmadığını değerlendirmeleri, gerekirse bir hekime danışmaları gerekmektedir. Durum ne olursa olsun kaygılı olmak, cinsellik sırasında boşalmaktan korkma ya da başarısız olma gibi kaygı artırıcı düşünceler taşımak sorunu artıracaktır. Erken boşalma çok yaygın bir sorundur. Bu hem erkek hem de partneri tarafından bilinmelidir. Bu nedenle sorun yalnızca kendisindeymiş gibi erkeğin kendini suçlaması ya da yetersiz ve değersiz görmesi gibi tutumlar ek ruhsal sorunlara yol açabilir. Partnerin yargılayıcı tutumu da kaygıyı ve erken boşalma şiddetini artırabilir. Cinsel iletişim, cinsellik sırasında rahat tutum, birleşme dışı cinselliğe yönelme sorunun etkilerini ve şiddetini azaltır, daha kolay yaşanmasını sağlar. Cinsel iletişimi iyi olan ve ilişki sorunu yaşamayan çiftlerde cinsel terapiler daha başarılıdır.
Erken Boşalma ve Doğru Tedavi
Tıbbi yöntemler içinde kesin tedavi sağlayanı cinsel terapidir. Kişinin partneri ile birlikte tedavi edildiği cinsel terapiler temel olarak erkeğe boşalma denetimini kazanmasını hedefler.
Dur-başlat vb tekniklerin uygulandığı bu tedavide amaç yalnızca boşalma denetiminin sağlanması değil aynı zamanda yanlış cinsel inanışların düzeltilmesi, kaliteli ön sevişmenin sağlanması, cinsel iletişimin öğrenilmesi ve birleşmeyi değil cinselliğin bütününden haz almayı hedefleyen bir cinsellik algısının oluşmasının sağlanmasıdır. Bu tedavi cinsel terapi eğitimi almış ruh sağlığı profesyonellerince yapılabilir.
Bazı ilaçların yan etkileri kullanılarak da geçici tedavi yapılabilmektedir. Bunlar psikiyatride kullanılan bazı ilaçlardır. Bu ilaçların da son zamanlarda uygun olmayan şekilde hastalara verildiği gözlenmektedir.
Henüz ülkemizde erken boşalma tedavisinde kullanılmak üzere ruhsat almış bir ilaç bulunmamaktadır.
Erken Boşalmada Yanlış Tedaviler
Erken boşalma çok sık rastlanan bir sorundur. Bu sorunun tedavisi ise ciddi bir pazar yaratmakta, bir çok kişi yanlış tedaviler ile sömürülmektedir. Cinsel sorunların ifade edilmesindeki güçlükler, tedavi kurumlarının yetersizlikleri, tedavinin çaba gerektiriyor oluşu ve benzeri bir çok etken bu sorunu ile baş etmek isteyen erkeklerin uygun olmayan yollardan kendini tedavi etme arayışına neden olmaktadır. Özellikle merdiven altı olarak tabir edilen yöntemler ile içeriği belirsiz bir takım ilaç ya da spreyler çok geniş bir alıcı çevresine ulaşmaktadır. İnternetin yaygınlaşması ile bu tür maddelerin satışı artmış, ciddi bir halk sağlığı sorununa dönüşmüştür.
En sık kullanılan yöntem geciktirici sprey kullanımıdır. Geciktirici sprey ile penisin hissizleşmesi sağlanarak boşalma süresinin uzaması amaçlanmaktadır. Aslında bu sprey ya da jellerin içeriği lokal anestezide kullanılan maddeleri ihtiva etmektedir. Cinsel birleşme sırasında partnerin de cinsel bölgesine bulaşır ise her iki tarafta da haz kaybına neden olur. Bazılarının etkisi uzun sürdüğünden boşalma sonrası tekrar sertleşme için çok zaman geçmesi gerekebilir.
Diğer bir yöntem içeriğinin ne olduğu bilinmeyen bitkisel ilaçların kullanılmasıdır. Bu ilaçların içinde bitkisel özlerden çok ciddi kimyasal maddeler bulunmaktadır. Bitki özleri bile olsa bu maddeler insan sağlığı için risk oluşturmakta, tedavi edici özellikleri bulunmamaktadır. Bu ilaçların içinde zehirlenmelere yol açabilecek maddeler bulunabilmekte, ciddi akıl hastalıklarına ya da organ hasarlarına neden olabilmektedirler.